Türkiye, günümüzde hem coğrafi konumu hem de uluslararası yükümlülükleri sebebiyle göçmen ve sığınmacı başvurularına önemli ölçüde ev sahipliği yapmaktadır. Bu çerçevede, bir yabancı kişinin Türkiye’de uluslararası koruma (mülteci, şartlı mülteci ya da ikincil koruma) statüsü talebiyle başvurduğu durumda başvurusunun reddedilmesi oldukça kritik hukuki sonuçlar doğurabilmektedir. Bu yazıda, başvurunun reddi halinde ortaya çıkan hukuki süreçler, itiraz yolları, süreler, yeniden başvuru imkânları ve olası riskler detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Uluslararası koruma başvurusu, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) ve Yabancılar ve Uluslararası Koruma Yönetmeliği hükümlerine göre değerlendirilir. Göç İdaresi Başkanlığı, başvuru dosyasını ayrıntılı inceleyerek kişinin beyanlarını, sunduğu delilleri, ülke koşullarını ve güvenlik risklerini değerlendirir.
Bu aşamada aşağıdaki kriterler, “başvurunun reddine” neden olabilecek en önemli gerekçeler olarak öne çıkar.
Zulüm veya Ciddi Zarar Riski Bulunmaması (YUKK m. 63, 64)
Uluslararası koruma başvurusunun temelinde, kişinin menşe ülkesinde veya önceki ikamet ülkesinde hayatı, özgürlüğü veya vücut bütünlüğü açısından ciddi bir tehlike altında olması gerekir.
Ancak yapılan incelemede:
Örnek: Ülkesinde adli takibata uğrayan ancak siyasi neden değil, adli suç nedeniyle aranan kişi, koruma şartlarını karşılamaz.
Başvuru Sahibinin Beyanlarının Güvenilir veya Tutarlı Olmaması
YUKK m. 78/3-ç uyarınca, idare başvuranın sözlü beyanlarını değerlendirirken inandırıcılık testine tabi tutar.
Red gerekçeleri arasında en sık görülen unsurlardan biri şudur:
Göç İdaresi, bu durumda “beyan güvenilirliği zayıf, inandırıcılık testi başarısız” notu düşerek reddeder.
Uygulama notu: Mahkemeler, sadece beyan çelişkisiyle red verilmesini yetersiz bulabilir; idare, beyanları ülke koşullarıyla karşılaştırmalı analizle desteklemelidir.
Güvenli Üçüncü Ülke veya İlk İltica Ülkesi Kriteri (YUKK m. 73-74)
Eğer başvuru sahibi Türkiye’ye gelmeden önce:
Türkiye’ye yaptığı başvuru “kabul edilemez başvuru” sayılabilir. Bu durumda, kişi daha önce bulunduğu ülkeye geri gönderilebilir. Ayrıca başvuru sahibinin geçiş yaptığı ülke “güvenli üçüncü ülke” olarak kabul edilirse (örneğin Avrupa Birliği üyesi bir ülke, insan haklarını koruyan bir sistem içinde), Göç İdaresi başvuruyu reddedebilir.
Siyasi, Etnik, Dini veya Sosyal Grup Bağlantısının Bulunmaması
Mülteci statüsü tanımında (YUKK m. 61) kişinin belirli bir gruba mensubiyeti nedeniyle zulüm korkusu bulunması gerekir.
Ancak incelemede:
Örnek: İşsizlik, ekonomik yoksulluk veya sosyal dışlanma tek başına uluslararası koruma gerekçesi değildir.
Ekonomik Amaçlı Başvuru veya Kötüye Kullanım Şüphesi
Uluslararası koruma, yalnızca hayati tehlike veya zulüm korkusu temelinde yapılmalıdır.
Bazı durumlarda başvuruların ikamet izni uzatma, sınır dışı edilmemek, çalışma izni almak veya vatandaşlık süresini uzatmak amacıyla yapıldığı tespit edilir. Bu hallerde Göç İdaresi başvuruyu reddedebilir ve “koruma sistemi kötüye kullanımı” tespiti yapabilir.
YUKK m. 77 uyarınca, kötüye kullanım tespitinde başvuru hızlandırılmış prosedürle incelenir ve olumsuz sonuçlanabilir.
Kamu Düzeni, Kamu Güvenliği veya Kamu Sağlığına Tehdit (YUKK m. 64/5)
Eğer başvuru sahibi hakkında:
idare, koruma talebini reddedebilir. Ancak bu kararlar somut bilgi ve belgeye dayanmalı; salt varsayımla alınmamalıdır.
Not: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihadına göre, kamu güvenliği gerekçesiyle red verilse bile kişi geri gönderildiğinde işkence veya ölüm riski varsa sınır dışı edilemez (Non-Refoulement ilkesi).
Hariç Tutma Sebepleri (YUKK m. 64)
Bazı kişiler, mülteci tanımına girse dahi “hariç tutma” sebepleri nedeniyle statü alamaz. Örneğin:
Bu kişiler “hariç tutulan” sayılır ve başvuruları reddedilir.
Delil ve Belgelerin Sunulmaması veya Gerçeğe Aykırı Bilgi
Başvuru sahibi, iddialarını destekleyecek belge, tanık beyanı, ülke raporu, kimlik bilgisi gibi delilleri sunmakla yükümlüdür. Delil sunmamak veya bilerek yanlış bilgi vermek (örneğin sahte pasaport, kimlik, yanlış doğum tarihi, uydurma hikâye) durumunda idare güvenilirliği kaybedilen dosyayı reddeder.
Örnek: İki farklı ülke vatandaşı gibi davranan kişi, belgeleriyle kimliğini kanıtlayamadığında “kimlik belirsizliği” nedeniyle red alabilir.
Türkiye’de İç Koruma Alternatifi Bulunması
Göç İdaresi, kişinin ülkesinde belirli bir bölgede risk altında olduğunu ancak başka bir bölgede güvenli yaşam alanı bulunduğunu tespit ederse “iç koruma alternatifi” nedeniyle reddedebilir. Bu değerlendirme, kişinin ülkesine güvenli dönüş imkanını güçlendiren bir unsurdur.
İlgili Ülke Bilgileri ve Güncel Raporlarla Uyuşmama
Başvuranın beyan ettiği olaylar, Birleşmiş Milletler, Amnesty International, Human Rights Watch, EASO gibi kuruluşların ülke raporlarıyla uyumsuz ise, başvuru inandırıcı bulunmaz.
Örneğin kişi “ülkemde Hristiyanlar ağır baskı altında” diyorsa, ancak raporlarda böyle bir durum yoksa, başvuru reddedilebilir.
Önceki Başvurunun Reddi veya Benzer İçerikli Başvurular (Tekrarlayan Başvuru)
Aynı kişi daha önce uluslararası koruma başvurusunda bulunmuş ve reddedilmişse, yeni başvurusunda önemli ve yeni olgular sunmazsa, ikinci başvuru “tekrarlayan başvuru” olarak kabul edilir ve incelemeye alınmadan reddedilebilir.
Bu, YUKK m. 75 ve Yönetmelik m. 92’de düzenlenmiştir.
Türkiye’de Uzun Süre Kayıt Dışı Kalma veya Başvuru Gecikmesi
Başvuru sahibinin ülkeye giriş yaptıktan sonra uzun süre bekleyip daha sonra başvuru yapması, idarenin “acil zulüm korkusu yoktu” değerlendirmesine yol açabilir.
Yönetmelik m. 83 gereği, makul süre içinde yapılmayan başvurular gecikmiş başvuru olarak hızlandırılmış usulle incelenir ve sıklıkla reddedilir.
İkamet Amacına Aykırı Davranış veya Ülke Dışına Gidiş-Gelişler
Başvuru sahibi, Türkiye’de koruma altındayken ülkesine kısa süreli seyahat etmişse, bu davranış “zulüm korkusunun gerçek olmadığı” şeklinde yorumlanır.
Ayrıca ikamet adresinin bildirilmemesi, kayıt yükümlülüklerinin ihlali gibi hallerde güvenilirlik kaybı olur.
Ülke Bilgileri ile Çelişen Siyasi Faaliyet İddiaları
Kimi başvuranlar siyasi faaliyet yürüttüğünü iddia eder; ancak ülkesinde o örgütün etkin olmadığı, faaliyet göstermediği veya başvuranın profiline uygun olmadığı tespit edilirse red verilebilir.
Bu tür durumlarda delil ve belge sunmak hayati önem taşır.
|
Kriter |
Dayanak |
Açıklama |
|
Zulüm riski yok |
YUKK m. 63 |
Kişisel tehdit tespit edilmemiş |
|
Güvenilmez beyan |
YUKK m. 78 |
Çelişkili anlatım veya sahte belge |
|
Güvenli üçüncü ülke |
YUKK m. 73-74 |
Daha önce güvenli ülkede bulunma |
|
Hariç tutma |
YUKK m. 64 |
Suç, terör, ağır eylem geçmişi |
|
Kötüye kullanım |
YUKK m. 77 |
İkamet uzatma amacıyla başvuru |
|
Kamu güvenliği riski |
YUKK m. 64/5 |
Kamu düzenine tehdit oluşturma |
|
İç koruma alternatifi |
Uygulama |
Ülkesinde güvenli bölge bulunması |
|
Gecikmiş başvuru |
Yönetmelik m. 83 |
Uzun süre sonra başvuru yapılması |
|
Tekrarlayan başvuru |
YUKK m. 75 |
Yeni olgu sunulmaması |
|
Ülke raporlarıyla uyumsuzluk |
— |
Beyanlar gerçek dışı veya abartılı |
4.1 İdari itiraz / ulusal komisyon
4.2 İptal davası
Kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde (bazı hallerde 15 gün) ilgili ilgili mahkemede iptal davası açılabilir.
4.3 Yargılamanın etkileri
|
Aşama |
Aracılık merci |
Süre |
Notlar |
|
Red kararının tebliği |
— |
— |
Tebligat tarihi kritik |
|
İdari itiraz |
Göç İdaresi / Komisyon |
10-15 gün |
Seçenekli olabilir. Sonuç pek değişmez. Tarihlere dikkat edilmeli. Aksi halde Dava süresi geçebilir. |
|
İptal davası |
İlgili Mahkeme |
15-30 gün |
Süre hak düşürücü. Süre geçtiğinde karar kesinleşir. Sınır dışı etme kararı verilmesi gündeme gelir. |
|
Yargı sonucu |
Mahkeme |
— |
Karar kesinleşince statü netleşir |
1. Uluslararası koruma başvurusu reddedilirse ne olur?
Uluslararası koruma başvurusunun reddi, kişinin Türkiye’de “koruma altında” statüsüne sahip olamayacağı anlamına gelir.
Bu durumda kişi artık uluslararası koruma prosedüründen çıkarılır. Ancak hemen sınır dışı edilmez — idare, YUKK m. 54 uyarınca ayrıca bir sınır dışı kararı verebilir.
Red kararının ardından kişi isterse idari itiraz veya iptal davası yoluna başvurarak karara karşı hukuki süreç başlatabilir.
2. Red kararından sonra Türkiye’de kalmaya devam edebilir miyim?
Evet, ancak dava açma süresi içinde (genellikle 15 veya 30 gün) kalabilirsiniz.
Eğer bu sürede ilgili mahkemede dava açarsanız, “yürütmenin durdurulması” kararı alınana kadar Türkiye’de yasal olarak kalma hakkınız devam eder.
Süreyi geçirir ve başvuru yapmazsanız, hakkınızda sınır dışı işlemi başlatılabilir.
3. Red kararına karşı dava açma süresi kaç gündür?
Genellikle kararın tebliğinden itibaren 15 ila 30 gün arasında dava açma süresi bulunur.
Bu süre, kararın türüne (ilk başvuru, yeniden başvuru, hızlandırılmış usul vb.) göre değişebilir.
Örnek: Yabancılar ve Uluslararası Koruma Yönetmeliği m. 95 uyarınca hızlandırılmış prosedürde 15 gün, genel usulde 30 gündür.
4. Uluslararası koruma başvurusu neden reddedilir?
Başvurular; zulüm riski bulunmaması, inandırıcı olmayan beyan, ekonomik amaçlı başvuru, güvenli üçüncü ülke bağlantısı, suç veya terör şüphesi, delil yetersizliği gibi gerekçelerle reddedilebilir.
YUKK m. 63–64 hükümleri, başvurunun reddine ilişkin temel yasal dayanakları içerir.
Her dosya farklı olduğundan, reddin gerekçesi mutlaka karar metninde ayrıntılı biçimde yer alır.
5. Red kararı alındığında hemen sınır dışı edilir miyim?
Hayır. Red kararı otomatik olarak sınır dışı edilme anlamına gelmez.
Ancak Göç İdaresi, karar kesinleşirse YUKK m. 54 kapsamında sınır dışı süreci başlatabilir.
Ayrıca YUKK m. 55 uyarınca, ölüm riski, işkence veya kötü muamele tehdidi olan kişilerin sınır dışı edilmesi yasaktır.
6. Red kararına karşı avukatla başvuru yapmak zorunlu mu?
Zorunlu değildir, ancak şiddetle tavsiye edilir.
Uluslararası koruma davaları, teknik ve süre açısından hassas süreçlerdir.
Avukat aracılığıyla yapılan başvurular, hem sürelerin kaçırılmamasını hem de hukuki argümanların güçlü sunulmasını sağlar.
7. Red kararına itiraz nereye yapılır?
8. Red kararına karşı dava açarken neler eklemeliyim?
Dava dilekçesinde şu unsurlar yer almalıdır:
Dilekçede özellikle “geri gönderme halinde karşılaşılacak tehlikeler” açıkça anlatılmalıdır.
9. İptal davası açarsam sınır dışı işlemi durur mu?
Evet, dava açarken “yürütmenin durdurulması” talebinde bulunulabilir.
Mahkeme bu talebi kabul ederse, yargılama süresince sınır dışı işlemi askıya alınır.
Mahkeme talebi reddederse, idare sınır dışı işlemini uygulayabilir; bu durumda AİHM geçici tedbir (Rule 39) başvurusu da gündeme gelebilir.
10. Başvurum reddedildikten sonra yeniden başvuru yapabilir miyim?
Evet, ancak yalnızca “önemli ve yeni olgular” varsa mümkündür.
Örneğin, menşe ülkenizde sonradan savaş, darbe, siyasi kriz veya kişisel tehdit gelişmişse yeniden başvuru yapılabilir.
Aksi halde aynı gerekçelerle tekrar başvuru “tekrarlayan başvuru” sayılır ve kabul edilmez.
11. Uluslararası koruma başvurum reddedildi, başka hangi statüye geçebilirim?
12. Red kararı alan kişi insani nedenlerle Türkiye’de kalabilir mi?
Evet. YUKK m. 46 uyarınca, kişi sınır dışı edilmesi halinde ölüm, işkence, tedavi imkânı olmayan hastalık veya insanlık dışı muamele riski altındaysa insani ikamet izni verilebilir.
Bu statü, uluslararası korumadan bağımsızdır ama benzer güvence sağlar.
13. Red kararı sonrasında deport (tahdit kodu) konur mu?
Evet, çoğu durumda V-70, G-87, Ç-150 gibi tahdit kodları uygulanabilir.
Ancak dava süreci devam ederken deport işlemi genellikle durdurulur.
Tahdit kodu kaldırılması için ayrıca idari başvuru veya dava açmak gerekebilir.
14. Red kararı AİHM’e taşınabilir mi?
Evet. Türkiye’deki yargı yolları (yerel mahkemesi, istinaf,) tüketildikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapılabilir.
Ancak sınır dışı riski acilse, “geçici tedbir (Rule 39)” başvurusu yapılabilir.
AİHM, geri gönderme halinde yaşam hakkı veya işkence yasağı ihlali ihtimali görürse Türkiye’ye “geri gönderme durdurulsun” talimatı verebilir.
15. Başvurum reddedildi, gönüllü geri dönüş yapabilir miyim?
Evet. Göç İdaresi’nin “Gönüllü Geri Dönüş Programı” kapsamında ülkenize güvenli şekilde dönmeniz sağlanabilir.
Ancak bu tercih, gelecekte Türkiye’ye tekrar koruma başvurusu yapma hakkınızı sınırlayabilir.
Bu nedenle karar vermeden önce mutlaka hukuki danışmanlık alınmalıdır.
16. Red kararından sonra çalışmaya devam edebilir miyim?
Uluslararası koruma başvurusu reddedildikten sonra, koruma statüsüne bağlı çalışma izni de geçersiz hale gelir.
Ancak dava süreci devam ediyorsa ve yürütmenin durdurulması kararı alınmışsa, idareye başvurarak geçici çalışma izni talep edilebilir.
17. Ailem de benimle aynı başvurudaydı, reddedilirse hepsi mi etkilenir?
Evet, uluslararası koruma başvurusu genellikle “aile birliği ilkesi” çerçevesinde yapılır.
Eş ve çocuklar, ana başvurudan doğrudan etkilenir.
Ancak her aile bireyi ayrı gerekçelere dayanarak bağımsız başvuru yapabilir.
Örneğin çocuk, ayrı risk grubu içindeyse yeni başvuru yapılabilir.
18. Başvurum reddedildikten sonra adres değiştirirsem ne olur?
Adres değişikliğini 7 gün içinde Göç İdaresi’ne bildirmek zorunludur.
Bildirilmezse dosya “terk edilmiş başvuru” sayılabilir, yeni başvuru hakkı zora girer ve yakalama-gözaltı riski doğar.
19. Red kararı alındığında avukat ücretleri kim tarafından karşılanır?
Kişi maddi imkânsızlık içindeyse, baro tarafından adli yardım kapsamında ücretsiz avukat atanabilir.
Ayrıca bazı uluslararası kuruluşlar (UNHCR, SGDD-ASAM vb.) da hukuki destek sağlar.
20. Red kararından sonra başvuru yapmazsam ne olur?
Dava süresini geçirir ve hiçbir başvuru yapmazsanız, idare dosyanızı kesinleşmiş red olarak kaydeder.
Bu durumda Türkiye’de yasal ikamet hakkınız sona erer ve sınır dışı edilme süreci başlatılabilir.
Ayrıca ileride yapacağınız yeni başvurular “kötüye kullanım” olarak değerlendirilebilir.